MELODIFESTIVALEN NOTLARI: İLK YARI FİNALİN ARDINDAN

Her Eurovision fanı bir miktar da olsa Melodifestivalen fanıdır. Biz de bundan hareketle her yıl olduğu gibi bu yıl da İsveç’in Eurovision şarkısının belirleneceği Melodifestivalen’i ilk anından itibaren mercek altına almaya devam ediyoruz. Cumartesi akşamı yayınlanan ilk yarı finali yakından takip eden yazarımız Burak K, izlenimlerini sizin için derledi.  

 

Heyecanla beklediğimiz an geldi ve geçtiğimiz Cumartesi günü Melodifestivalen’in startı verildi. Her fan için ayrı bir yeri olan Melodifestivalen, daha ilk haftasından 2017 yılı için ne kadar iddialı olacağını derinden hissettirmiş oldu. Yarışmacılar açıklandığı andan itibaren, henüz şarkıları dinlememiş olsak bile savaşın ne kadar çetin geçeceğini hepimiz sezmiştik.

 

İlk yarı finalin açılışını son yılların parlayan yıldızı Boris René ile yapmış olduk. Şarkısı “Her Kiss” tam bir Boris René tarzı şarkıydı. Kabul etmeliyiz ki Boris’te gerçek bir sahne ışığı var. Onu Melodifestivalen’de izliyor olmak hepimiz için keyif verici oluyor. Gerek vokal olarak güçlü oluşu olsun gerek de sahneyi dolduruyor oluşu ve dans konusunda oldukça yetenekli oluşu olsun, Boris René gerçek bir Melodifestivalen yıldızı. Malesef ki bu yıldız hala kendini yeteri kadar parlatabilecek bir şarkı bulamadı.

 

Her Kiss, eğlenceli temposu ve özenle hazırlanmış sözleri ile kendini dinletmeyi başarıyor ve bizi içine çekiyor. Şov konusunda zaten Boris René klasiği diyebileceğimiz bir sahne ile karşı karşıyayız. Yarı finalinden, İkinci Şans (Andra Chansen) turuna kalmaya hak kazanan Boris, finale çıkar mı bu konuda maalesef emin değilim. Fakat finale çıksa bile yarışmayı kazanacağı konusunda şüpheliyim. Şarkıların henüz çeyreğini görmüş olsak bile “Her Kiss”in yeterli güçte olacağına inanmıyorum.

 

İkinci sırada sahneyi Adrijana aldı. Öncelikle şarkının gerçek bir Nordik hiti olduğunu belirtmeliyiz. Sözleri İsveççe olan Amare, malesef geceyi altıncı sırada bitirerek yarışmaya burada veda etti. Sahne olarak mistik bir hava çizmiş olsa bile bu tonda bir şarkının Eurovision’da iyi puanlar alabilme ihtimali oldukça düşüktü. İsveçlilerin Eurovision konusunda ne kadar takıntılı ve özenli olduklarını düşünürsek Adrijana’nın finale çıkamama ya da ikinci bir şansa hak kazanamaması konusunda hemfikirdik zaten.

 

Üçüncü sırada sahneyi Dinah Nah ve şarkısı One More Night aldı. Gerek yüksek temposu gerek sözleriyle akşamın en eğlendiren şarkılarından biri olmasına rağmen şarkı yarışa veda etti. One More Night, bu yarı finalde yarışan iki G:son şarkısından biriydi. Zaten her notasıyla da G:son imzasını hissettiriyor. Dinah Nah’ın gerek sahnede şarkının enerjisini yeteri kadar yansıtamamış olması gerek Make Me ‘den sonra fanların beklentisinin çok yüksek olmasından olsa gerek, şarkı yarışa erken veda eden ama üzen bir noktada yer aldı. Bu da bize Melodifestivalen’in ne kadar zorlu ve ciddi bir yarış olduğunu tekrar hatırlatıyor.

Dinah Nah fanları bu şarkı ile Dinah Nah arasında bir kimya uyumsuzluğu olduğunu öne sürse de ben bu şarkının bu yılın önemli şarkılarından biri olacağını ve dinlenmeye devam edileceğini düşünüyorum.

 

Dördüncü sırada gecenin en sıcak performansı desek yanılmayacağımız bir isim vardı. De Vet Du  ve şarkıları Road Trip. Şarkının sözleri İsveççe ve yazarları arasında ekip üyelerinden Johan Gunterberg de yer alıyor. Gerek temposuyla, gerek de görselliğiyle seyirciyi içine çeken ve gözlerimizi performanslarından ayıramadığımız bu eğlenceli şarkı için İsveç halkı “bir şans daha” dedi (ya da bir kere daha izlemeyeliz dedi) ve De Vet Du grubunu yarışa veda etmekten kurtardı. İkinci şans turunda tekrar karşılacağımız grup, bu turdan çıksa bile yarışı kazanma ihtimali oldukça düşük. Samir&Viktor ikilisine benzetilen bu grup bana göre müzikal olarak Samir&Viktor ikilisi kadar başarılı değiller. Sonu ne olursa olsun bu grubun her halukarda kazançlı çıkacağı ve gördükleri ilginin albüm satışlarına yansıyacağı kanaatindeyim. Gelecek günler neler gösterecek göreceğiz.

 

Beşinci sırada bir Melodifestivalen kraliçesi ile karşı karşıyaydık. Daha önce Eurovision birinciliği ile taçlandırdığımız Charlotte Perelli‘yi 2008 yılında tekrar Melodifestivalen sahnesinde görmüştük. Bundan sonra düzenli olarak Melodifestivalen sahnesinde gördüğümüz Perelli “bu şarkı, diğer şarkılarımdan farklı” dediği Mitt Liv isimli sözleri İsveççe olan ve Lars Hägglund ile birlikte yazdığı şarkısı ile malesef yarışmaya veda etti. Her ne kadar sahnede güzel bir performans sergilemiş olsa da bu şarkı hem Melodifestivalen için hem de Eurovision için oldukça zayıftı. Yarış artık eskisi kadar kolay değil Charlotte, üzgünüz ve seni hala çok seviyoruz!

 

Altıncı sırada son zamanların başka bir parlayan yıldızını izledik: Ace Wilder. Bir Thomas G:son şarkısı olan Wild Child ile karşımıza çıkan Ace, tecrübelerini cebine koyarak kendini bir sonraki basamağa hazırlamış ve oldukça kararlı gözüküyor. Bazı fanlar tarafından Busy Doing Nothing ile hatta Don’t Worry ile karşılaştırılan şarkısı henüz net bir fan kitlesine sahip olamasa da Ace, direk finalde yarışmaya hak kazanan iki isimden biri oldu. Bu şarkı hakkında ikiye bölünmüş bir fan kitlesi var. Karşılaştırıp beğenmeyenler ve klasik Ace tarzını severek şarkıyı benimseyenler. Hangi tarafta olursak olalım kabul etmeliyiz ki Wild Child gecenin en akılda kalan performanslarından biriydi. Oldukça başarılı olan bir yapım olan bu şarkının iyi bir sonuç doğuracağını düşünüyorum.

 

Geceyi Nano‘nun Hold On isimli şarkısı ile noktaladık. Şarkının gotik havası, canlı performansın kuvvetli oluşu ve sahne şovunun oldukça minimal ve sürekleyici oluşu bu şarkıyı bir anda liste başı yaptı. İsveç’in geçen yıl benimsediği minimalist tavrın yeni bir ürünü olan bu şarkı&şov şimdiden favoriler arasında gösterilerek finale isim yazdıran bir diğer şarkı oldu. Kazandığı fan kitlesi onu şimdiden yarışmanın favorisi gösterirken gelecek zamanda bu şarkının akıbetinin ne olacağı konusunda büyük bir merak içindeyim. Finalde olmayı kesinlikle hak ettiğine inandığım bu şarkı, bu senin en akılda kalan isimlerinden biri olmaya aday.

Toparlarsak;
7 şarkının yarıştığı ilk yarı finalden, Ace Wilder ve Nabo direk finalde yarışacak iki isim oldu. Boris René ve De Vet Du da ikinci şansa katılma hakkı kazandı.

 

İlk yarı finalinimizi bu şekilde, güçlü rekabetler ve birbirinden güzel yedi yeni şarkı ile noktaladığımıza göre ikinci yarı final için geri saymaya başlayabiliriz.