Yazarımız Burak K, Cuma günü Kiev temsilcisini seçecek olan İngilizler’in Ulusal Finalini mercek altına aldı.

***

Geçtiğimiz Pazartesi günü Birleşik Krallık için adayların açıklandığını duyurmuştuk. “Eurovision: You Decide” isimli ulusal finalde yarışacak altı şarkı dinleyici beğenisine sunulmuş ve geri sayım süreci başlamıştı. Cuma akşamı (27.01.17) yapılacak olan canlı yayında televote ve jüri oylaması sonucunda birinciyi öğreniyor olacağız.

Kabul etmeliyim ki bu sene BK’ın ulusal finali çalıştığım yerden çıktı. Adayların bir çoğu daha önceden bildiğim, ülkede oldukça meşhur olan The X Factor isimli yarışmadan aşina olduğum isimlerdi. Her ne kadar “You Decide” sürecine dahil olamıyor olsak da size yarışmacıları tanıtmak ve geçmişleri hakkında bilgi verme görevini kendime misyon edindim. Hadi yarışmacılar hakkında kısa bir gezintiye çıkalım.

Olivia Garcia ve Freedom Hearts.

Televizyon seyircisinin Olivia ile tanışması 2016 yılına yani yakın geçmişimize dayanıyor. Henüz 16 yaşında olan Olivia ailesini de yanına alarak X Factor’e katılmaya karar vermiş ve jüri karşısına çıkmıştı. İlk elemesinde Alicia Keys’in “Empire State of Mind” şarkısını seslendirmişti. Jüri üyeleri Olivia’nın sesini beğenmiş olsa da şarkı seçimi konusunda aynı beğeniyi yakalayamamışlardı. Bu yüzden kararsız kalmış olsalar da, 4 eveti alan Olivia bir üst tura çıkarak 6 Sandalye’den birini kapabilmek için performans sergilemişti.

Son yarışmacı olmasına rağmen bir sandalye almaya hak kazandı ve jüri evinde kendine bir yer buldu. Simon’ın ekibine girmek için çalışan Olivia, jüri evinde Simon Cowell, Mel B ve Emma Bunton’a performans sergilemiş, maalesef ki jürilerini yeteri kadar etkileyemediği için serüvenine burada veda etmek durumunda kalmıştı.

Freedom Hearts’a gelecek olursak, Olivia’nın heyecan ve duruluğunu yansıtan güzel bir şarkı ortaya çıkarılmış. Olivia ile hedeflenen Joe&Jack ikilisinin enerjisi olmayacaktır ama aynı kulvarda bir balad düşünüldüğü oldukça aşikar.

Bu şarkı ve Olivia işbirliğini sevmiş olsam da iki konuda emin değilim. Bunlardan bir tanesi Olivia’nın canlı performansının yeterli olup olmayacağı ikincisi de bu şarkının dinleyici ne derece içine çekeceği.

Holly Brewer ve I Wish I Loved You More

Yolu X Factor’den tek geçmeyen yarışmacı Holly hakkında maalesef ki yeteri kadar bilgi sahibi değiliz. Ufak bir araştırma sonucu kendisine ait bir müzik kanalı olduğu ve burada seslendirdiği popüler parçaların coverları olduğunu görüyoruz. Müzikal deneyimi ile birlikte profesyonel olarak müzik sektörü ile uğraşan Holly yarışmanın tek gizemi oluyor bizim için.

 

[wpdevart_youtube]Fq4kkJVWlPw[/wpdevart_youtube]

Holly bize güçlü bir ses, güzel bir yorumla birleşen modern bir Brit Pop’da sunuyor. Gayet iyi kullandığını sesi iyi prodüksiyonlu şarkısı ile çok iyi parlıyor. Hatta bana kalırsa Holly ve şarkısı diğer şarkılardan biraz daha sıyrılan bir yapıya sahip. Holly’nin cuma akşamı ilk üç arasında yer alacağını düşünüyorum.

Lucie Jones – Never Give Up On You

İtiraf etmeliyim ki Lucie Jones adını ilk duyduğumda aşırı heyecanlandım. Çünkü ilk izlediğim X Factor’de parlayan yarışmacılardan biriydi Lucie. Daha ilk elemesinde “I will always love you”yu söylemiş ve daha sonra koçu olacak olan Danni Minogue’yu büyülemişti. Her ne kadar güçlü bir sese sahip olsa da 2009 yılında henüz 18 yaşında genç bir kızdı ve X Factor gibi bir yarışmanın sorumluluğu altında parlayamadı. (Bunu çok net hatırlıyorum o zaman jüri üyeleri de kendini parlatamadığından şikayetçi oluyordu)

Sandalye savaşı, jüri evi derken canlı performanslarda olmaya hak kazanan Lucie; canlı şovlarda ilerledikçe kendini göstermeye başlamıştı. Maleesef ki yarıştığı yıl erkek yarışmacıların favoriler arasında olması ve Lucie’nin oy potansiyelinin çok da yüksek olmaması nedeniyle yarışmaya erken veda etmişti.

Lucie’nin şarkısı “Never Give Up On You”nun yazarları arasında 2013 yılı birincimiz Emmelie De Forest’de bulunuyor. Şarkı, Lucie’nin güçlü yorumu ile çok güzel parlıyor. Duygunun ağırlığı karşı tarafa çok güzel aktarılıyor. Cuma akşamı için Lucie’den harika bir performans bekliyorum ve bunu yapabileceğini biliyorum. (Sanırım yıllar geçmiş olsa da hala Lucie’nin gizli fanıyım.)

Danyl Johnson – Light Up The World

Danyl Johnson da adını duyduğumda heyecanlandığım bir diğer isim oldu. 2009 yılında, Lucie ile aynı dönem yarışmada yer almıştı. Çok güzel beatbox yapabildiğini, Whitney Houston şarkılarını çok güzel söyleyebildiğini ve müzik öğretmeni olduğunu unutmadığım bu adamla yıllar sonra Eurovision başlığında tekrar karşılaşmak ayrı bir güzellik olmuştu benim için.

Renkli kişiliği, güçlü sesi ve güzel yorumu ile kendini oldukça gösterebilmişti. Yarışma boyunca ” And I Am Telling You, Purple Rain, Feeling Good, We Are The Champions, I Didn’t Know My Own Strength ve Careless Whisper” gibi iddiali şarkıları seslendirmişti. Küçük bir dip not ile, geçtiğimiz sezon Saara Alto’nun bu yarışmada ikinciliğe yükseldiğini hatırlarsınız. Saara’nın final performansı “I didn’t Know My Own Strength”di.

Gün geçtikçe fan kitlesini de artan Danyl, yarı finale yükselmeyi başardı. Her ne kadar yarışmaya yarı finalde veda etmiş olsa bu herhangi bir şey kaybettirmedi. 2009 yılı X Factor yarışması birinci olan yarışmacısından çok elenen insanlarla ünlenmişti. Bunlara en iyi örnek daha önce iki kere Eurovision sahnesinde gördümüz Jedward kardeşler ve günümüzde İngiltere’nin en önemli popstarlarından sayılan Olly Murs’tür.

Light Up The World, altı şarkı arasında temposu en yüksek olan şarkı diyebiliriz. Daha ilk notasından itibaren olduğu ortamı canlandırmak üzere tasarlanmış bir şarkı. Bu şarkı seçildiği taktirde Kiev’de Guy Sebastian’ın Tonight Again şarkısı gibi bir etki yaratacağını düşünüyorum. Dolayısıyla iki favorimden birinin bu şarkı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Salena Mastroianni – I Don’t Wanna Fight

Bir başka X Factor ile daha karşı karşıyayız. Salena jüri karşısına ilk çıktığında Lady Marmalade’i seslendirmiş, 4 evet alarak bir sonraki tura çıkmaya hak kazanmıştı. Jüri evine hak kazanan Salena, jüri evinde Gary Barlow’u yeterince etkileyememiş ve maalesef ki canlı yayınlara katılma hakkı kazanamamıştı. Aktif müzik kariyerine yarışmadan sonra da devam eden Salena, İtalyan asıllı bir aileden gelmektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=5EMKScvpBP8

Şarkısı I Don’t Wanna Fight ise şimdiden dinleyenlerin gönlüde taht kurmuş olacak ki bir çok oylamada zirve ortağı olarak gösteriliyor. Modern bir soundu olan bu şarkı benim de favorilerimden biri arasında yer alıyor. Fakat her zaman söylediğim gibi “sahne performansı” dediğimiz olay bir şarkıyı zirveye taşıyabileceği gibi dibe de çekebilir. Bu yüzden bir şey söylemek için erken diyorum şimdilik.

Nate Simpson – What Are We Made Of

Ne bizim son X Factor’ümüz. Kendisiyle tanışmamız da yakın geçmişimize, 2016’ya denk geliyor. Yarışmaya başladığı ilk andan itibaren büyük şarkılar seçen Nate, jüriyi kendine hayran bırakıyor.

Önce 6 sandalye mücadelesine sonra da jüri evi mücadelesine katılıyor. Bu arada ufak bir dip not, Simon Cowell sandalye mücadelesinde kendisini ayakta alkışlıyor.

Jüri evindeyken seslendirdiği şarkı maalesef mentoru Nicole ve yardım için orada olan Calvin Harris’i etkileyemiyor ve yarışa veda ediyordu.

Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra Nate ile “you Decide” sürecinde karşılaşıyoruz. Şarkısı “What Are We Made Of” Nate’in sesinin derinliği ile çok uyuşan güzel bir ballad. Güzel yazılmış sözler, etkileyici bir sound üzerine kurulmuş ve iyi yorumlanmış durumda. Buraya kadar hiç bir sorun yok. Şarkı ile alakalı en büyük sorun oy potansiyeli düşük olan bir ülkeye bu şarkının iyi bir derece getirip getirmeyeceği olacaktır. Yine de dediğimiz gibi “sahneleme” etkisini görmeden bir şey söyleyemeyiz.

Bana simdi favorin kim deseniz net bir şey söylemem. Çünkü yarışmayı kimin alabileceği konusunda hala net bir fikrim yok. Altı şarkı da birbirine oldukça yakın ve benzer güzellikteler. Kabul etmek gerekiyor ki bu You Decide gecen seneye oranla daha iyi bir konumda. Şarkılar ve şarkıcılar üzerine oldukça çalışılmış. Umarım BK eski parlak günlerine geri döner ve tekrar favori ülkeler arasına girer.