AVUSTURYA: WSFÖ 2016’DA KİMLER DAHA ŞANSLI?

wer-singt-fuer-oesterreich

Sıradaki durağımız Avusturya. Wer Singt Für Österreich 2016 adlı ulusal finale sayılı günler kaldı. 12 Şubat’taki ulusal finalde bakalım hangi şarkı Avusturya’yı temsil etme hakkını elde edecek. Yazarımız Hüseyin Altuğ WSFÖ 2016’da yarışacak şarkıları sizler için yorumluyor:

Rise Like a Phoenix Again Austria!

Viyana kapılarını bize 3.kez açar mı dersiniz? Bu sene Stockholm’de Avusturya’yı temsil edecek ismi belirlemek için Avusturya kamusal yayın organı ORF tarafından düzenlenecek olan “Wer singt für Österreich?” isimli yarışma 12 Şubat 2016 günü düzenlenecek. Finalde 10 şarkı yarışacak ve bu şarkıların 9’u Eurovision ESC takımının başındaki Eberhard Forcher tarafından önerildi. Diğer şarkı (AzRaH – The One) ise Facebook’ta yapılan bir oylama ile belirlendi.

Daha evvel tam 7 kez finalde, bir kez de yarı finalde sonunculuk yaşayan Avusturya son senelerde adeta dibe vurmuştu ki Conchita onları dipten çekti aldı ve zirveye yerleştirdi! Viyana bizlere kapılarını açtı ve 60.Eurovision Şarkı Yarışma’sına ev sahipliği yaptı, derken şarkıları birçok kişi tarafından oldukça sevilmesine rağmen ev sahibi Avusturya 0 puanla sonunculuğu komşusu Almanya ile paylaştı ve 8. defa finalde sonuncu olmanın o acı hissini yaşadı. İşte böyle bir ülke Avusturya, grisi olmayan, ya siyah ya beyaz! Ya dipte ya tepede! Bakalım bu senenin aday şarkıları ne durumda;

  • AzRah – The One; Yarışmanın wildcard’ı ile finalde kendine yer buldu AzRah. Hareketli bir şarkı, melodisi ise içten içe duygusal melodiler barındırıyor kendi içinde. Bakalım wildcard avantajını iyi kullanabilip ulusal finali kazanabilecek mi. Ben beğendim ama kazanırsa çok büyük bir beklentiye girilmemesi gereken bir şarkı.
  • Bella Wagner – Weapons Down; İkinci bir Boggie vakası gibi bu şarkı. Melodi alakasız olabilir ama mesajı çok net aslında. “Wars for Nothing” dercesine “Weapons Down”… Ben beğenmek ile beğenmemek arasındaki o ince çizgideyim. Ama pek tutulacağını sanmıyorum. Bu kadar hümanizm bazen yapay geliyor bana…Tamam tamam kızmayın, weapons down…
  • Elly – I’ll Be Around (Bounce); Değişik bir çalışma daha. Aman aman almıyor seni, ama kötü de değil. Ortalarda bir seviyede. Sanmıyorum kazanabileceğini. Gerçi zamanında Woki Mit Deim Popo’yla yarışmış bir ülke bu. Belli de olmaz.
  • Céline Roscheck & Farina Miss – Sky is the Limit; Bu listede en farklı duran, en göze çarpan şarkılardan birisi bu. Seçilme şansını oldukça yüksek görüyorum. Keman çoğu şarkıyı olduğu gibi, bunu da en az 1 seviye yukarıya çekmiş. Seçilirse ben her şekilde yarı finali geçeceklerini düşünüyorum Stockholm’de.
  • Lia Weller – Runaway; Nerde bu ulusal finalin baladı diyordum ki, Lia yetişti imdadıma. Çok beğenmedim. Belki zamanla dinledikçe etkisi artıyor olabilir ama, neden olmasın. Pek şans tanımıyorum yine de.
  • LiZZA – Psycho; Beğendim, şansı da yüksek olanlardan bence. Çok çok üst düzey değil bu da, ama kesinlikle belli bir seviyenin üstünde. Seçilirse seveni çok olacaktır.
  • Orry Jackson – Pieces in a Puzzle; Melodi sizce de pek tanıdık değil mi 😀 Güzel, hareketli, akılda kalıcı. Ama pek orijinal diyemeyeceğim J Bakalım Ellie-Burn çakması bu şarkımıza Avusturya halkı ne şans verecek J
  • Sankil Jones – One More Sound ; Yine pek orijinal olmayan bir şarkıdayız şimdi de.Tabi bir üstteki arkadaş kadar bariz bir “esinlenme” yok bunda ama, eminim hepinize belli bir ismi anımsatacaktır. Beğendim ama bunu ben, o ayrı J
  • Vincent Bueno – All We Need is That Love; Survivor Duygu Bal ablamızın t-shirtünü anımsatan bu şarkı ismi ile Vincent’da sıra J Şaka bir yana ilginç bir çalışma da burada. Seçilmesi halinde, birkaç düzenleme ile oldukça dinlenebilir bir hale gelebilir.
  • ZOË – Loin d’ici (Far from here); Çok açık konuşacağım sevgili Avusturya, bunu seçin, ve dilini asla değiştirmeyin!!! Sonra kalbim sizlerle olacak 😀 Ben çok beğendim ama maalesef seçmeyeceklerine eminim.

Genel olarak, buradan kim gelirse gelsin, “Avusturya 2017” olmayacağına adım kadar eminim dostlar. 9. sonunculukları gelir mi, onu ise bilemiyorum. Ama bence o kadar da değil.

Yazar: Hüseyin Altuğ