BALTIKLARIN KIEV YOLCULUĞU-2: LETONYA

Adını duyunca bir hoş olduğumuz; hiç Eurovision’la alakası olmayanların ”Ayy Sertab’ın kazandığı yer orası di mi?”diye direkt Eurovision muhabbetini başlatan tek ülkedir sanıyorum, bu bize puan vermeyi bir zahmet olarak gören insanların ülkesi Letonya.

Eurovision’u kazanan, ikinci eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler ülkesi, üçüncü doğu ülkesidir. Hatta ilk kez 2000’de katılıp 2 sene sonra ipi göğüslemiştir Avrupa’nın en büyük müzik şöleninde.

2004, 2007 ve 2009 yılları dışında katıldığı her sene İngilizce temsil edilen Letonya yarışmada inişli çıkışlı bir grafik çiziyor. Letonya en son 2005 yılında ilk 5’e girerken, 2015 yılında Viyana’da Aminata ve Love Injected ile 6. oldu.

Puanların dağılım sisteminin değiştiği geçen yıl da Justs ve Heartbeat ile finalde 15.olabildi.

4 Yapraklı Yonca ve Her Şarkıda Bir Tema “Supernova” adlı Ulusal Finalde, 26 Şubat Pazar akşamı 4 şarkı yarışacak. Ben hepsine kendim için bir tema belirledim ve o yönde yorumlamak istiyorum.

1.My Radiant You – All I Know (Sade ve Sadece Müzik) Ulusal finallerinden bile onlarca şarkı favori belirlediğimiz bir platform Eurovision. İlk aklıma gelenler; Thomai Apergi,Daria, Sara lumholdt, Sean Banan, Electric Nana ve benim içimi acıtan 2015 Yola Dinis. Bu şarkı buram buram Eurovision coşkusu kokuyor. Kazanıp çok iddialı olmasa da Eurovision finallerinde herkesin evinde telefonlarında muhakkak olma potansiyeli olup herkesin yüksek bir tempo, enerji ve mutlulukla eşlik edeceği bir şarkı olur. 4 şarkı içinde temposu ve eğlencesiyle dikkat çekebilir ama müzikalite ön plana çıkarsa şansı azalır bir o kadar. Finale smslerle katılmaya hak kazanmış olması da bu yönden avantajı olabilir.

2. Santa Danelevica – Your Breath (Daha ne bekliyorsunuz) ; Evet bu şarkının teması tam olarak bu. ”Eurovision” denince bazı kesimin; basit ucuz tuhaf komik sıfatlı şarkıların olduğunu söylediği ve buna hiç bir dayanağı olmayan bir yakıştırmaya cevap olarak bu başlık otursun ve bu şarkıyı dinlesinler. Türkiye müzik piyasasındaki bazı isimlerin ise ”orası amatörlerin yeri” gibi bir mottosu var. ”Yok yaaa!” Anam sen bir konser serisine çıkıyorsun . 1 konserden sonra 4 gün yatıyorsun. Bu ”amatör”ler bir şarkıyı neredeyse kendi ülkelerinde günde 2 kez haftada 20 kez tanıtım turlarıyla beraber belki de 100 kez söylüyorlar. Yarışma haftası yapılan provalarla beraber kaç oluyor bilemiyorum. Ve üstüne bir de başarısız bir sonuçta kendilerine olan güvenleri nasıl bir hal alır yıkılır mı güçlenir mi onu ben bilemiyorum ama Ajda Pekkan örneği varken ”amatör” sıfatına ”yok yaa” deyip kalaylayasım geliyor. Şu şarkıyı her defasında bu güzellik ve durulukta nasıl okurlar bilemiyorum. Şarkı benim en sevdiğim slov tipinde, hafif tempoda ve pop nağmelerinden uzaklaşmadan ilik ilik işliyor içimize.
Jüri özel seçimiyle finale kalıyor olması 1 adım öne çıkarır mı onu izleyip göreceğiz.

3.The Ludvig – I’m In Love With You (Büyümüş de Küçülmüş) ; Evet bazı temsilciler yaşlarından büyük işler çıkarıyor bu yarışmada. Ortaya büyük bir başarı sunulmasa bile her yıl ortalama 200 milyonun izlediği yarışmada sahne alıp, ortalama 40 bin insanın önünde çıkmak herkesin harcı değil efendim! Kejsi Tola, Anjeza Shahini, Semiha Yankı, Sandra Kim, ve Frans vs. vs.. Eurovision sahnesinde 13’ten 19’a kadar her yaştan temsilci gördük neredeyse bazılarımız okul önünde şiir okumaya bile çekinirken (!) Bu sene Letonya finalinde de genç bir isim yine bizi farklı bir tarzla karşılıyor. Heyecanına yenik düşer mi? sanmıyorum. Şarkıya olan sahneye olan hakimiyeti çok iyi. Ama mimik ve jestler biraz yavan kalıyor. Şarkının Eurovision sahnesinde çok güzel duracağına eminim. Özellikle nakaratta vuruculuk ve akıcılık budur diyor ve kapanışı yapıyorum efenim.
Şu ana kadar belirlenen şarkılar içinde en sevdiğim oldu diyebilirim. 26 Şubat akşamı alev alacak demedi demeyin. Jüri gözdesi bu şarkı smslerde de oy alır ve büyük ihtimal Ludvig for Latvia deriz 🙂

4.Triana Park – Line (Oldum Renga Rengarenk) : Silvia Night bu akımın öncüsüdür efendim. Verkacığımız canımız bi tanemiz de vardır bu akımın temsilcilerinden. Rockafeller Street’te de bu çıkmıştı karşımıza sokak ortasında 🙂 Finali sound ve ritmiyle gece kulübü havasına bürüyecek ve insanları dans ettirecek bir şarkı. Canlı performansının da gayet iyi olması 1 numaradaki şarkıdan 1 adım öne taşıyor. Canlı performanslar eşit tabi ama Eurovisionda bu tarz şarkılara ihtiyaç var ve çok sevilirler. Şarkıcının şarkıyı içtenlikle söylemesi ve söylerken eğlenmesi de avantaj. Televote sonuçlarının yüksekliğiyle finale kalmaya hak kazanan şarkı, jüriyi de etkisi altına alabilirse bu coşkuyla Ludvig’in en büyük rakibi olur .

Sonuç olarak; Letonya’dan bu kadar güzel ve iddialı şarkılar beklemiyordum açıkçası 4 şarkı da beni ziyadesiyle tatmin etti. 26 Şubat akşamı eminim ki hiç bir sonuç bizi üzmeyecek ama kalbim Ludvig ve Triana Park’tan yana .
Benim tahminim Ludvig kazanır. Kendimce bir sıralama yapacak olursam ;

1. I’m In Love With You
2. Line
3. Your Breath
4. All I Know

26 Şubat’ta görüşmek üzere Eurovision’la kalın…