Aşk Böcükleri

Oğuzhan Durak

Oğuzhan Durak yazdı..


Aaah.. Ahh.. Efendim 60. Büyük şova şurada 2 aydan az bir süre kaldı lakin bende bekleyecek sabır kalmadı. Her ne kadar açıklanan şarkılardan sadece Hollanda ve Azerbaycan beni heyecanlandırsa da olsun diyorum. Bu Eurovision belki de sahne şovlarının ön plana çıkacağı bir yarışma olur umudunu taşımaktayım. Bekleyip görelim bakalım.

Bu heyecanı bastırabilmenin tek yolu olarak da eski şarkıları yad etmeyi kendime çözüm olarak buldum.

Çoğu kimsenin bilmediği hatta sağlam Eurovision fanlarının bile bilmediği bir şarkıdan bahsetmek isterim bugün sizlere. 2009 yılında kendi kanaatimce tüm zamanların en iyi hazırlanan sahnesiyle bizlere kendini gösteren büyük şov’da taa en başından yarı finalde kaybolup giden bir şarkıdan – ki aslında benim nazarımda kesinlikle kaybolmamıştır – konuşalım birazcık.

Efendim temsilcimiz Avrupa’nın zirvesi diyebileceğimiz Alplerin eteklerinden – Toblerone gibi bir dahiyane buluşu hayatıma kazandıran – nam-ı diğer saatler ülkesi İsviçre’den katılıyordu.

Lovebugs.. Kendi deyimimle Aşk Böcükleri

LOVEBUGS01big

1992 yılında Adrien Sieber’in iteklemeleri sonucu kurulmuş grup. Basel’de. İsviçre’nin hep yanlış bilinen iki başkentinden birinde. Azıcık futbol bilgisi olan ya Basel’e ya da Zürih’e İsviçre’nin başkenti der ya, garibim Bern’in günahı nedir hiç anlayabilmiş değilim. Neyse nereden geldik bu konuya onu da çözemedim gerçi.

Adrien Sieber yanına Sebastian Hausmann ve Julie Lauper’ı da alarak benim gönlümde engin bir yer edinecek olan grubun ilk tohumlarını atmış. Gerçi Eurovision’a katıldığında yanında bu iki yoldaşı da yoktu. Neyse.

IMG 6458

Lovebugs 2009’da ilk yarı finalde yarıştı hatırlayanlarınız varsa. 8.sırada. Hafızam beni yanıltmıyorsa Hadiseden bir önceki şarkıydı. Arkada Empire State’i andıran onlarca binanın ve ismiyle müsemma yüksek dağ zirvelerinin  gösterildiği ekranların önünde 5 adam her ne hikmetse bozulan ses sistemine rağmen (ki bunu Sieber Eurovision sonrası bir röportajında vurgulamıştı. Herifin sesi çıkmıyordu be abi!!!) hoş tınısı,bazı insanları sıkabilecek tekdüzelikteki ritmiyle beni benden almıştı. Çokta birşey yapmadılar aslında sahnede. Tipik rock grubu tavırları vardı. Sürekli zıplayan 2 gitarist,arkada kendinden geçen bir baterist ve orgda  işini layıkıyla yerine getirmeye çalışan bir delikanlı ve sesini Avrupa semalarında yankılandıran bir solist.

Sadece 15 puan toplayabildi Lovebugs. Bunların beşi de Finlandiya’dan gelmişti zaten. Geri kalanlar Belarus,Portekiz falan filandı işte. Ama güzeldi be. Ben hala dinlediğimde kaçar giderim sıkıştığım yerden ne yalan söyleyeyim,bi ferahlarım Everest’in tepesinde toz değmemiş havayı içime çekermişçesine. Hele bir de yarışmadan birkaç yıl sonra çıkardıkları Avalon şarkısına bayılırım. Onu da bir deneyin isterim. Naçizane dost tavsiyesi.

Şu sıkıcı günlerde hepimiz bir şekilde rahatlamaya çalışıyoruz ve müzikte bunun en kolay yolu. Bende size farklı bir güzergahtan yardım etmeye çalışmak istedim. Sürç-i Lisan ettiysek affola.

Sağlıcakla…