HELLO EUROPE, THIS IS BAKU CALLING! (3)

İlk Kıyafetli Prova Gününden Merhaba!!

Şu an kıyafetli provaları dev ekrandan seyrediyoruz. Özellikle içeri girmeyerek televizyona nasıl yansıdığını görmek için Press Center’da kalmayı tercih ettik. Prova ayrıntılarını ve buradakilerin fikirlerini aktarmadan önce, dün geceki İsrail partisi kötü başlayıp nasıl güzelleşti biraz bahsedeyim.

Dün akşam 8-9 sularında Press Center’dan çıktıktan sonra, geçen sene Dana International’ın yaptığı harika İsrail partisi gibi olacağını umarak kendimizi Euro Club’a attık. Kapıya doğru yönelir yönelmez karşılaştığımız manzara fazlasıyla şaşırtıcı oldu. Ellerinde davetiyeler olanlar ve Eurovision’da çalışan gönüllüler partiye hücüm etmiş. Geçen sene gönüllüler eğitildikleri için mi yoksa yasak olduğu için mi bilmiyorum ama, ben hiç gönüllü gördüğümü hatırlamıyorum. Varsa bile bu kadar değillerdi sanırım.

Neyse, içeri girdik girdik ama hiç Avrupalı yok! Derken sahneye sırayla sanatçılar çıkmaya başladı. İlk sahneyi Loreen aldı. Ben biraz önlerdeydim. Bir süre sonra arkamı dönmemle partinin kalabalıklaştığını fark ettim. Bu arada herkes Loreen’e bayılıyor. Loreen de bunun farkında ve her yerde kendinden emin dolaşıyor. Sahneye çıktığında da ben birinciyim artık der gibiydi. Sahneden inişini ve Euro Club’dan çıkışını da korumalarla birlikte yaptı. Bu hallerini gördükçe biraz soğudum diyebilirim. Zaten burada Eurovision.tv ve EBU’da çalışanlar da İsveç’in kazanmasını hiç istemiyorlar. Nedeni ise delegasyon ekibin fazla kibirli ve kendini beğenmiş olması. Bu durumu bilemem ama İsveç kazanırsa harika bir Eurovision seyredeceğimize eminim.

Daha sonra sahneyi Romanyalı grup Mandinga ve Avusturyalı grup Trackshittaz aldığında ortalık şenlenmeye başladı. Herkes hep bir ağızdan şarkıları söyleyip dans etti. Sonra sahneye parti sahibi İsrailli grup Izabo çıktı. Onlar sahneye çıktıklarında neredeyse sahne önündeki herkes geriye gitti. Anlaşılan İsrail bu sene pek ilgi çekmiyor.

Ardından Euro Club’da Eurovision müzikleri çalmaya başladı. Evet, sonunda Euro Club’da Eurovision şarkıları duymaya başladık! Bu senenin şarkıları çalarken en çok ilgiyi Kıbrıs ve Rusya gördü! Can’da ise eh işte diyebileceğimiz bir ilgi vardı.

Ve bugüne gelirsek… Bugün birinci yarı finalin kostümlü provası vardı. Aynı gün içinde iki kere kostümlü prova yapılıyor. İlk prova yerel saatle 6’daydı ve akreditasyonu olan bütün fanlar girebiliyordu.  Ancak bu gece yerel saatle 12’de yapılacak provaya yalnızca bileti olanlar girebiliyor. Bir de bu provada jüri oy kullanacak.

Başında dediğim gibi, ben yalnızca 6’dakini seyrettim. Onu da kamera açılarını görebilmek ve buradakilerin tepkilerini ölçebilmek için Press Center’dan izledim. Prova adı üstünde, kıyafetli provaydı ama sunucular kıyafetlerini giymemişti. Belki de akşamki provayı bekliyorlardı. 2007’den beri hiçbir sunucuda açılışı ve oylamayı sunarken enerji yoktu ancak bu sene geçen senenin birincisi Eldar’ın da içinde olduğu üç kişilik sunucu ekibi bu işi harika yapıyorlar. Bir de hiçbiri Fransızca bilmiyor. Söyledikleri bütün cümleler çalışılmış hatta bolca da bu konu hakkında espri yapıyorlar.

Şarkılara gelecek olursak…

Karadağ… İlk provalarında olduğu gibi yine berbat bir performans sergiledi.Final şansları yok gibi gözüküyor!

İzlanda… Sahnede fazla soğuklar. Bu kadar hoş bir şarkıda o kadar ayrı durmaları.. Ama her şeye rağmen ben çok beğendim. şarkının asil bir duruşu var. Şarkı bittiğinde de burada fazlasıyla ilgi gördü; alkışlar, bağırmalar vs… Ben kesin finalde olduklarına eminim, hatta finalde belki ilk 5 bile yaparlar.

Yunanistan.. Geçen sene kıyafetli provayı delegasyon ekibiyle birlikte seyretmiştik ve bu sene de aynısı oldu. Geçen sene Loucas hepimizi büyülemiş, tüylerimizi diken diken etmişti ve performanstan sonra delegasyon havalara uçmuştu, çok memnunlardı ama bu sene pek geçen seneye benzemedi. yani sıradan bir Eurovision gösterisi vardı karşımızda. Eleftheria’nın elbisesi ise korkunçtu! Final şansının düşmeye başladığını hissediyorum ama bakalım, inşallah her şey yolunda gider!

Letonya…  Birinci yarı final provasının belki de en sönük ülkesiydi. Vokal açısından bir sorun olmasa da, enerjisi düşük bir performanstı. Özellikle Yunanistan’ın hareketli şarkısından sonra tempoyu düşürdü diyebiliriz.

Arnavutluk… Muhteşem sesiyle gerçekten büyüleyiciydi. Bence finale çıkmayı hakediyor ve jüriden de oy çıkacağına eminim.

Romanya… Dediğim gibi Euro Club’da da fazlasıyla eğlencelilerdi ve herkes onlar çıktığında çok mutlu oldu. Burada herkes onları seviyor. Avrupa onları sevecek mi bilmiyorum ama bence finaldeler.

İsviçre… Aynı şekilde Sinplus’ın burada çok fanı var ve sahneleri de harika. Sanki mp3 dinliyormuşsunuz gibi. Ben çok beğeniyorum ve finalde görmek istiyorum ama Avrupa ne kadar şans tanır bilmiyorum. Ben Sinplus’ı 2009 İsviçre Lovebugs’a benzetiyorum. Avrupa onlara şans tanımamıştı. Umarım bu sene Sinplus’a da tanır.

Belçika… Iris bu seneki yarışmanın en genç katılımcılarından. Bu sene pek şansı olacak gözükmüyor ama onu ileride bir kez daha Eurovision’da görmek güzel olur!

Finlandiya… Biz Eurovisioncular arasında tuvalet molası dediğimiz bir terim vardır. Bu şarkı işte tam ona uyuyor! Ben sevmiyorum; fazla ruhsuz ve sıkıcı. Umarım finalde görmeyiz.

İsrail… Daha önce de dediğim gibi ben bu grubu çok seviyorum. Farklı ve kendilerine özgün tavırları var. Umarım finalde olurlar diye düşünüyorum ama acaba güçlü rakiplerinin arasından sıyrılabilecekler mi?

San Marino… “Joke entry” gibi görülebilecek bir performansı bu kadar ciddiye alarak hazırlanmaları şaşırttı beni. Kendilerine çok güveniyorlar ama izleyicilerin onlara şans vereceğini düşünmüyorum.

Kıbrıs..Ivi! Performansı çok güzel, hatta kesin finalde ama ilk 5 için biraz daha çaba göstermesi gerekiyor.

Danimarka… Benim favorilerim arasında. İlk 5 yapacağını umuyorum. Performansı her şeyiyle harika. Burada ise tepkiler fazlasıyla yoğun.

Rusya… Babushkiler çok tatlı. Performanslarını gülme krizlerine girerek seyrettik. Özellikle minik ve sevimli olanının yakın çekimlerini çok beğeneceksiniz.

Macaristan… Şarkıyı ve vermeye çalıştığı mesajı çok seviyorum ama malesef final için şansları olmayacak. Burada da pek ilgi gösterilmiyor.

Avusturya… Burada herkes seviyor. Ben buraya gelmeden önce nefret ederdim ama burada bayılmaya başladım. Kendileri de fazlasıyla sıcaklar. Şovları çok eğlenceli, herkes onlar sahnedeyken şarkıdaki “huu huuu” tekrarlarını hep bir ağızdan söylüyor. Bence finaldeler.

Moldova… Pasha çok iyi bir performans sergiliyor. Şarkıcılığı ve dansçılığı çok iyi ama Eurovision izleyicisi genelde bu tarz şarkılara oy vermiyor. Şahsen bende finalde göreceğimizi sanmıyorum. Kaldı ki burada da tepkiler pek iyi değil.

İrlanda… Jedwardlar saçlarını öne doğru yapmışlar! Bu şahane olmuş cidden ama ya kıyafetleri… Bu arada Karadağ’ın dansçısı onları görünce “Aaa Power Rangers!” dedi 🙂 Arkadaki fıskiye de şarkının temasıyla çok uyuyor. Bu seneki şarkılarını pek sevmesem de Avrupadaki ünleri sayesinde finalde olacaklarını düşünüyorum.

Helin Ege Tok