Eurovision duayeni Bülent Özveren Kadınca dergisine sansasyonel açıklamalar yaptı.
Bülent ÖZVEREN, röportaj esnasında geçmişte oy pazarlıkları yapıldığını ve bunu bizzat kendisinin de gerçekleştirdiğini söyledi. “Bizim başka ülkelerin oylarını kestiğimiz zamanlar oldu mu?” şeklinde yöneltilen soruya ünlü sunucu şu şekilde yanıt verdi:
“Kestiğimizi zannetmiyorum fakat 90’ların başında oy alışverişi yaptığımız zamanlar oldu. Malta’yla oy alışverişi yaptığımız zamanlar da oldu hatta bizzat ben de yaptım bunu, biz size 5-6 puan verelim sizde bize 5-6 puan verin gibi teklifler oldu. Bunun nedeni de Türkiye ne bekliyor biraz puanın gelmesini bekliyor o da gelmeyince hiç olmazsa oradan 1.lik falan değil de 5.lik arada bir puanlar gelsin çünkü şarkılar uygun değildi, zaten bu üçkâğıtsa bana göre üçkâğıt degil, ulke menfaatini göz önünde bulundurarak yaptığımız olaylardı.”
“CAN BONOMO 10 PARMAĞINDA DEĞİL, 5 PARMAĞINDA 5 MARİFET GENÇ BİR ADAM”
Bülent ÖZVEREN, Can Bonomo’nun seçilmesiyle ilgili bir soruya,
“Bence Can mı, Ayşe mi seçildiğinden ziyade, görevlendirilen kişinin öncelikle sanatçı olup olmadığı, şarkı söylemeyi bilip, bilmediği önemli. Konuya bu çerçeveden baktığımızda “doğru” bir seçim gibi gözüküyor. Can Bonomo 10 parmağında değil ama 5 parmağında 5 marifet bir genç adam. Beste yapıyor, şarkı sözü yazıyor, enstrüman çalıyor, filmlerde oynuyor, radyo ve televizyonlarda program yapıyor, ilaveten “illüstrasyon” çalışmaları da var. Bundan iyisi Şam’da kayısı…” şeklinde yanıt verdi.
“YAKIN ZAMANDA BİRİNCİ OLABİLECEĞİMİZİ SANMIYORUM AMA…”
Yeniden birincilik elde edip edemeyeceğimize ilişkin soru üzerine, “Ben Galatasaraylıyım nasip oldu okulunda okudum ve kongre üyesi oldum 2000 yılında Galatasaraylı olarak UEFA şampiyonluğunu gördük ben bir daha görmem benim torunum görebilir Eurovision da ayni şekilde yakın zamanda tekrar olabileceğimizi sanmıyorum ama tabi ki olabilir de, neden olmasın ama un, yag, seker hepsi çok kaliteliyse yani düzenlemeci alıp şarkiyi güzel bir hale getirip Sertab gibi iyi bir sarkıcı söylerse ve bunun yanına da güzel bir koreografi eklenirse neden olmasın. Tabi profesyonellikte çok önemli, çünkü profesyonelsen eğer arkanda büyük bir destek olabilir. Hem reklam tanıtımı, hem halkla ilişkiler hemde plak ve cd acısından da çok önemli. Sertab Erener birinci olduğu zaman arkasında Sony vardı. Yarışmadan 2 ay önce senin CD’nin ve sarkın Avrupa’da çalmaya başlıyor. Hangisi daha önemli orada 2 dakika, insanların, seni dinlemesi mi yoksa aylar öncesinden radyolarda ve kanallarda şarkinin çalmaya başlaması mı?” şeklinde yanıt verdi.
Röportajın tamamına aşağıdaki adresten ulaşılabilir:
http://www.kadınca.com.tr/bulent-ozverenden-eurovisionun-perde-arkasi.html
(Röportaj: KADINCA/Tuğçe SARIKAYA)