viyana yolunda – a million voices – polina gagarina

OGAETurkey yazarlarından Oğuzhan Durak sizin için inceledi.

Kaldı 2 gün sevgili dostlar. Eurovision tufanına kendimizi bırakmak için artık sadece saatleri sayıyoruz. Sizlere bugün Eurovision’un demirbaşlarından sayılacak Rusya’dan, güzeller güzeli Polina Gagarina ve barış(!) içerikli şarkısı A Million Voices’dan bahsedeceğim.

Polina 1987 yılında Moskova’da doğdu. Ancak çocukluğunun ve gençliğinin büyük kısmını Yunanistan’da geçirdi. 2003 yılında katıldığı Star Factory yarışmasının birincilikle tamamladı. İlk albümü Poprosi u oblakov 2007 yılında yayınlandı. Şimdiye kadar yayınlamış olduğu iki stüdyo albümü bulunmakta. Bu güçlü sesin Andrey adında bir de oğlu bulunuyor.

Rusya dünyaya saçtığı nefret ve savaş ortamının affını bir bakıma Eurovision’da diliyor gibi. Önce Gürcistan’la sonra Ukrayna ile olanlar her birinizin malumu. Lakin yarışmaya sürekli barış nidaları göndererek bir nevi ya günah çıkarıyor ya da göz boyamaya çalışıyor. Bu nedenle insanların gözünde şarkıcı ve şarkı ne kadar güçlü ve güzel olsa da gerçekçi bir etki bırakamıyor. E bu da sevgili Putin ve Medvedev’in Rus şarkıcılara bir armağanı olsa gerek.

A Million Voices’ı duyan herkesin aklına 2013 yılında İsveç’te yarışan “What If”in geldiğine eminim. Verdiği mesajlar açısından birbirine yakın olan her iki şarkı melodi olarak da birbirini andırmıyor değil ne yazık ki. Ama Polina’nın sesi bana Dina Garibova’dan bir tık daha özellikli ve üstün geliyor. Sahne içerisinde de beyazlara bürünen Polina seyirciyi hem görsel olarak hem de güçlü sesiyle kulaklara hitap ederek etkileyecek gibi duruyor.

Her birimiz barıştan yanayız tabii ki. Hele de savaşlardan canı bu kadar yanmış bir ülke olarak bizlerin bunu daha fazla isteyeceği aşikâr. Ancak dediğim gibi dünyaya nefret ve savaş tohumları ekip sonra “Hepimiz Kardeşiz, bu öfke ne diye” içerikli şarkılarla gözümüzü boyamaya çalışmak, bizleri aptal yerine koymaktan başka bir şey değil.

Polina’yı beğendim. Şarkısı da güzel. Büyük Rusya olduğu için yarı finali geçeceğine de şüphem yok. Ancak birilerinin sivri zekâ Ruslara artık gereken dersi vermesi gerekiyor.

We are the world’s people, Different yet we’re the same diye başlayan bu harikulade sözlerin aldatmaca olup olmadığını bakalım kaç kişi farkedecek.

Perşembe gününü iple çekiyorum.