KIEV GÜNLÜKLERİ-2: BARIŞ A’NIN GÖZÜNDEN 1. YARI FİNAL JÜRİ PROVASI

Bu 14’üncüydü. 2005 yılında yaşadığım Eurovision şimdiye kadarki en kötüsü olduğundan, acaba yine kötü mü olacak diye bir endişe taşıyordum, yanılmadım. 2005 Kiev’den sonra en kötü Eurovision’u yine Kiev’de yaşıyorum. 2005’te, belki de Sovyetlerden ayrılmaları nispeten yeni olduğundan, mutsuz ve soğuk insan yığınıydı Kiev. Şimdi ruhunu bulmuş bir gençlik var, çok mutlu değillerse de en azından 2005’teki gibi yüzlerinden mutsuzluk da okunmuyor.

Doğru ve güzel organizasyonlar icin bu tarz ülkelerin kazanmaması gerektiğini bir kez daha tecrübe ediyorum. Provalarda ortaya çıkan teknik aksaklıklar, herkesi kazıklayan taksiciler, binaya nereden gireceğini söyleyecek kadar dahi ingilizce bilmeyen polisler, sürekli kapatılan yollar nedeniyle istediğiniz yere ulaşırken kaybedilen saatler, Eurovision ruhu verilmeye çalışılmış eğreti sokaklar… Tüm bunlar bana Eurovision’u hep İsveç düzenlese dedirtiyor….

Dün akşamki provalar içinde beni en etkileyen performans kesinlikle Moldova. Şarkı muazzam olduğundan değil, oluşturdukları enerji ile herkesi içine çektikleri için… Bana göre kesinlikle finaldeler ve finalde de çok geride kalmayacaklar.

Azerbaycan ise tüm şarkılar içindeki, yine bana göre, en iyi koreografi ile dikkat çekiyor. Finale garanti çıkacağını düşündüğüm bir diğer ülke de kesinlikle Azerbaycan.

Portekiz… Duru, sade ve mükemmel bir performans. İtalya bahislerde ne kadar önde görünürse görünsün, Portekiz kuvvetli bir birincilik adayı ve jürinin de bana göre en büyük birincilik adayı.

İsveç, hemen her sene olduğu gibi, enerjik ve kusursuz performansı ile yarışmanın ilk 5’ine aday.

Gecenin beni şaşırtan bir diğer performansı ise Finlandiya‘ydı. Kusursuz ve etkileyici bir sahne ile bence finale geçmeleri garanti.

Yunanistan, Ermenistan ve Avustralya ise çok etkileyici olmamakla birlikte rahat bir şekilde ilk 10’da yer bulacaklar.

Gecenin hayal kırıklığı ise kesinlikle Belçika idi. Bir dönem kazanacağını düşündüğüm bu şarkıyı sahnede bu kadar söndürebilmek nasıl bir yeteneksizliğin ürünü? Tabi biz salondan izledik, TV’ye nasıl yansıyor bilmiyorum, ancak bu haliyle yarışmayı kazanmak bir yana final garanti mi emin olamıyorum. Yine de şarkıyı çok sevdiğim için gönlüm Belçika’yi ilk 10 dışında bırakamıyor.

Benim için gecenin bir başka sürprizi ise Çekya idi. Performansı çok beğendim. Kesin finalde diyemesem de yüksek bir şansı olduğuna inanıyorum, özellikle de jüriyi etkileyebileceğini düşünüyorum.

Letonya ise iyi mi kötü mü olduğuna karar veremediğim, ancak son sırada da yarışmanın avantajı ile finale gelebileceğini düşündüğüm bir şarkı ile yarışıyor. Sanırım bu akşamki performansı görmeden kesin birşey söyleyemeyeceğim.

Arnavutluk, Gürcistan, İzlanda, Kıbrıs, Karadağ, Kıbrıs ve Slovenya ise bana göre sıkıcı, sıradan şarkıları ile ya yarı finale takılacaklar ya da diasporaları ile finale çıksalar dahi son 10’da bitirecekler. Evet onlar da şarkılarını çok çok iyi söylüyorlar, ancak şarkısını kötü söyleyen yok ki, kötü bir şarkıyı iyi söylemenin ne anlamı olabilir ki?

Kiev’den daha fazla bilgi için bizi takip etmeye devam edin!