AKADEMİSYENLER KONUYU PANELDE MASAYA YATIRDI
2013’ten bu yana ülke olarak hasret kaldığımız Eurovision’a, belirsiz bir süre daha uzak olacak gibiyiz. Bu durum yıldan yıla Türk fanlar kadar Avrupalı fanların da temel tartışma konularından biri: Türkiye neden Eurovision’a katılmıyor?
2013’te TRT’nin çekilme açıklaması dışında tek bir somut gerekçemiz yok. Herkes adeta havanda su dövüyor. Her yıl bir heyecanla yeni kararı bekleyen Türk Eurovisionseverler, o tarih geldiğinde yeni bir hayalkırıklığı ile başbaşa kalıyor.
Buraya kadar herşey çok tanıdık.
Ama 18 Kasım Çarşamba akşamı İstanbul Beyoğlu’nda bulunan güncel sanat merkezi SALT’ta düzenlenen organizasyon, bu yarışmaya gönül verenler için tam bir sürprizdi.
Ses getiren sergilere ev sahipliği yapan SALT’ta bir süredir ziyarete açık olan ve teması 80’ler Türkiyesi olan “NEREDEN GELDİK BURAYA?” isimli sergi kapsamında düzenlenen panellerden sonuncusu, 80’ler Türkiyesinin kült malzemelerinden biri olan Eurovision’du.
Açık Radyo’da “Sinefil” programını hazırlayıp sunan akademisyenler Melis Behlil ve Yeşim Burul, 1980’lerdeki Eurovision şarkı yarışmalarında Türkiye’yi temsil eden şarkıcılar ile şarkı, kostüm, performans ve videoları üzerinden bir temsil okuması yaptı.
Avrupalılık kavramıyla süregelen çetrefilli ilişkimizin izlerini süren konuşmacılar, Türkiye’nin Eurovision’la yollarının nasıl ayrıldığını tartıştı.
Konularına hakim görünen ve her hallerinden Eurovision’u sevdikleri belli olan iki genç akademisyen, hıncahınç dolu olan salonda Türkiye’nin eurovision macerasını, performans videolarıyla destekleyerek anlattı önce.
Türkiye’nin Eurovision Kulübü OGAE TURKEY olarak biz de, başkan Hasan H. Yaşar ve yönetim kurulu üyeleri ve bir önceki kulüp Başkanı Osman Kural olarak panelde hazır bulunduk.
Konu, artık bu eğlenceden neden mahrum olduğumuza geldiğinde de ilk sözü alanlar doğal olarak biz olduk.
Hem konuşmacılar hem de diğer söz alan izleyiciler, temel olarak bir süredir fanların da artık emin olduğu konuda hemfikirdi. O da, maalesef ülke olarak artık liberal Avrupa değerlerinden genel anlamda uzaklaşıyor oluşumuzdu.
Eurovision da bu sürecin bir parçası gibi görünüyor. Biz de kulüp üyeleri olarak söz aldığımızda bu konuya parmak bastık.
Güzel olan, sadece kendi gündemimiz sandığımız bir konunun, aslında ne kadar geniş kitlelerin ilgisini mazhar olduğunu görmemizdi. Bunun ispatı da düzenlenen panel kadar oraya ilgi gösteren kalabalık ve bir o kadar da birbirinden farklı insanların varlığıydı.
Kimbilir belki de bu sayede, TRT üzerindeki kamuoyu baskısı önümüzdeki süreçte artar. Umudumuzu kaybetmemek lazım.
PANELİSTLER KİMDİR?
Melis Behlil Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü Başkanı.
Yeşim Burul İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Bölümü Öğretim Görevlisi.
Ben de size katılmıyorum. En azından yeni sistemin bize karşı’lığına itiraz etmekte haklı olduğumuzu söyledim, konferansta, hemfikir değildi herkes yani. Bundan bahsedebilirdiniz.
Ben olayların tamamen ülkenin Ortadoğulaşması ve Avrupa’dan uzaklaşması kapsamında geliştiğine inanıyorum…