İSVİÇRE AÇILIŞI YAPTI: UNBREAKABLE

10 Aralık Cumartesi gecesi, İsviçre’nin temsilcisini seçmesiyle, 2012 Eurovision Şarkı Yarışması’nın ilk şarkısı da belirlendi: Sinplus’tan Unbreakable

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=j1MMaK4AvIg&feature=player_embedded#!]

14 katılımcının yarıştığı Ulusal Final’de hem Eurovision takipçileri için hem de Avrupa’da yaşayan Türkler için dikkatleri çeken iki katılım mevcuttu. 2004 yılında İsviçre adına oyları açıklayan Türk asıllı İsviçre’li şarkıcı Emel Aykanat‘la birlikte Eurovision tarihinin ilk birincisi Lys Assia da Azerbaycan bileti için mücadele edenler arasındaydı:

  1. Patric Scott feat. Fabienne Louves – Real love
  2. Emel – She
  3. Chiara Dubey – Anima nuova
  4. Guillermo Sorya – Baby baby baby
  5. Macy – Shining
  6. Sosofluo – Quand je ferme les yeux
  7. Atomic Angels – Black Symphony
  8. Ivo – Peace & freedom
  9. Ze Flying Zézettes Orchestra – L’autre
  10. Raphael Jeger – The song in my head
  11. I Quattro – Fragile
  12. Sinplus – Unbreakable
  13. Lys Assia – C’était ma vie
  14. Katherine St-Laurent – Wrong to let you go

İsviçre Ulusal Finali, yılın ilk ulusal finali olmasıyla beraber, Azerbaycan’daki yarışma için umut verici işaretler de taşıyordu. Art arda başarılı performanslara müzikal yelpazenin genişliği de eşlik edince, izlencesi keyifli bir Eurovision gecesine imza atılmış oldu.

İngilizce, Fransızca ve İtalyanca şarkıların yarıştığı final Almanca sunulurken, seyirci, başarılı bir multilingual televizyon yayınına da tanıklık etti. İsviçre’de yaşayanların belli ki pek aşina olduğu bu çok dilli yayın örneği, tam da bu anlamda, mini bir Eurovision Şarkı Yarışması kıvraklığında ve temposundaydı.

Gecenin en ilginç anlarından biri, Lys Assia‘ya jürinin getirdiği tatlı sert yorumlardı ki, Assia’nın duygusal mağlubiyeti gözlerden kaçmadı. Lys Assia, gecenin yarışmacısı değil de onur ödülü almaya gelmiş konuk sanatçısı statüsünü taşırcasına, her ne kadar 70’li yılların chanson’larını andıran bir şarkıyla katılmış olsa da, tıpkı jürinin vurgulamak istediği gibi, 21. yüzyılın kayışını koparmış bir Eurovision sahnesinde başarıyı yakalamakten uzak duruyordu.

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=yNW7xJPxEtk] 

Sinplus, bir çok rakibi gibi, Azerbaycan‘da finalde yarışmayı hakedecek denli kaliteli bir pop rock şarkıyla şampiyonluğu elde ederken, çoğunluğun tartışmadığı ve çok da tartışmayacağı bir birinciliğe imza attı. Bu naif imzayla birlikte İsviçre de tıpkı yine kendisine ait 2011’in zayıf startına nazire yaparcasına, 2012 Eurovision Şarkı Yarışması’nın keyifli bir açılışına evsahipliği yapmış oldu.

Zira Sinplus, rahatlıkla yarı finali aşar da final gecesi iyi bir performans çıkartırsa, derece olarak olmasa da, belleklerde Letonya‘ya 2000 yılında 3.lük getiren Brainstorm‘un efektine yakın izler bırakabilecek görünüyor.

Ayrıca Sinplus‘ın birinciliğiyle birlikte bir çok Eurovision takipçisi, diğer çalışmalarını da mercek altına alacakları yeni bir grupla tanışmanın ilhamını kucaklamış durumda.

10 aralık gecesiyle birlikte Eurovision karnavalının sesleri fısıltı olmaktan çıkıverdi. İsviçre, Unbreakable ile hızlı bir açılış yaptı… Artık hareketli günler yaşamaya hazırlanırken, hararetli haberleri arka arkaya izlemenin telaşına da düşmek üzereyiz…

Umudumuz, keyifli bir Eurovision senesine şahitlik etmek… 

Her şeyin ötesinde biz, senenin bu ilk şarkısını duyururken, yarı oryantal bir pop şarkıyla geceye renk getiren Emel’i Onikipuan aliesi olarak içtenlikle alkışlamayı ve 2004 yılında İstanbul’u selamladığı zarif anonsunu bir kez daha hatırlamayı ihmal etmiyoruz:

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=DbLKnbp4CmM&feature=related] 

Ve Emel’in Ulusal Final gecesi seslendirdiği şarkısı She

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=d_WTgMJyUs0]