KIEV’E NİYET KIEV’E KISMET

Yarışmaya ilk kez 2003 yılında katılan Ukrayna, henüz ertesi sene İstanbul’da şampiyonluğu kazanarak bu alanda kırılması güç bir rekorun sahibi oldu. Yarışmaya 2005 yılında başkent Kiev ev sahipliği yaptı. 12 yıl sonra yine güçlü bir kadın yarışmayı Ukrayna’ya kazandırdı. Ve ev sahibi bir kez daha Kiev oldu. Kısa Eurovision tarihine iki birincilik sığdıran Ukrayna, bize de bir yakın tarih karşılaştırması için fırsat verdi.

Gelin ev sahibinden başlayarak, 2 Kiev ev sahipliği arasındaki zıtlıklara ve ilginç benzerliklere göz atalım. (2005 yılında yarışmaya katılmayıp da bu sene yarışanları değerlendirme dışı bıraktık)
UKRAYNA: Eurovision tarihinde en kötü sonucu 2005 yılında evinde alan Ukrayna, en kötü ikinci sonucunu da yine Kiev’de aldı. Evet enteresan ama Kiev Ukrayna’ya yaramıyor.

İSVEÇ: 2005’teki sistemde direk finalden yarışmaya dahil olan İsveç, tarihinin en kötü sonuçlarından birini almıştı. Bu seneki Kiev ise uğurlu geldi ve alışık oldukları yere, ilk 5’e demir attılar.

ARNAVUTLUK: İlk katıldıkları yıl İstanbul’da sempatik bir başlangıç yapan Arnavutlar, ilk kez 2005 yılında Kiev’de hayatın gerçekleriyle yüzleşmişlerdi. 12 yıl sonra yine Kiev’de yine hüsran yaşadılar.

BELÇİKA: En büyük zıtlığı yaşayan ülkelerden biri. 2005 Kiev sahnesinde, yarı finalden çıkmak bir yana, dibe demir atan ve unutulan Belçika, 2017 Kiev sahnesinde, son yılların en iyi sonucunu almakla kalmayıp, izleyen herkesin yüreğine işleyen bir şarkı hediye etti Eurovision camiasına.

SIRBİSTAN-KARADAĞ: 2005 Kiev sahnesinde ilk ve son kez birlikte yer alan bu ülkeleri birlikte değerlendirmek istedim. Zira katılan Sırbistan-Karadağ isimli tek bir ülkeydi ancak temsilciler fazlasıyla Karadağlı olan No Name grubuydu. Oldukça beğeni kazanıp, ESC tarihinde sadece 1 kez yer alan bu ilginç ülke birlikteliğine, tarihinin ilk ve son en iyi derecesini getirdiler. Ancak 2017 Kiev sahnesi, her ikisi için de ayrı ayrı hüsrandı. Yarı finallerden çıkamadılar. Bu, Karadağ için tanıdık bir durum olsa da, Sırbistan için bir hezimetti.

FİNLANDİYA:
Aslında Eurovision tarihine bakıldığında en iyi dönemini 2000’lerde geçiren Finlandiya, bu sürece bir de şampiyonluk sığdırdı. Ama ilginçtir Kiev onlara asla yaramıyor. Cumartesi gecesini göremiyorlar.

PORTEKİZ: Kuşkusuz en farklı iki sonuca sahip ülke. 2005 Kiev sahnesinde hiç de şaşırtıcı olmayan bir sonuçla yarı finalde elenip evlerinin yolunu tutan Portekizliler, kaderin bir cilvesi yine Kiev’de, ESC tarihinde görülmemiş bir puan toplayarak ilk şampiyonluklarını kazandılar.

YUNANİSTAN:
Tam tersi şekilde yılların yaramadığı ülke. Yarı finalde elendikleri daha görülmedi ancak 2005 Kiev’de tarihlerindeki ilk şampiyonluğunu tadan Yunanlar, 2017 Kiev’inde tam bir hayalkırıklığı yaşadılar.

POLONYA: 2005 yılında sadece 4 puanla finali kaçıran Polonya, 2017 Kiev sahnesinde şeytanın bacağını kıranlardan. Finalde umdukları sonucu alamasalar da, en azından bir Kiev sendromları olmayacak heybelerinde.

MOLDOVA: İşte Kiev’in uğurlu geldiği bir başka ülke. İlk kez Kiev’de arzı endam ettiklerinde, aynı zamanda tarihlerindeki en iyi sonuca da imza atmışlardı. En iyi çıkış yapan genç sanatçı misali. Ve onlarca inişli çıkışlı yıldan sonra yine komşu sahne Kiev’de, yine tarihlerinin en iyi derecesine imza attılar. Komşu oyu olmasa da, komşu ülke sahnesi onlara yarıyor nitekim!

İZLANDA: Eurovision tarihinde benim kişisel listemin tepesinde yer alan biricik Selma ve şarkısı, 2005 Kiev sahnesinde belki de sistemin kurbanı olup yarı finalde elenerek bana bugüne kadar ki en büyük hayal kırıklığını armağan etmişti. Ben o günleri geride bıraktım ama son yıllarda finalin gediklisi olan İzlanda, kaderin bir cilvesi yine Kiev’den eli boş döndü. Al sana sendrom!

KIBRIS: 2005 yılında Kiev’de finale kalıp 24 ülke arasında 18.sırayı almışlardı. 2017 yılında yine Kiev’de finale kalıp 26 ülke arasında 21.sırayı aldılar. Müthiş bir istikrar:)
SLOVENYA: Eh bu kadar olur! 2005 yılında Kiev’de Omer Naber’le yarışıp yarı finalde 14.olarak elendiler. 2017 yılında Kiev’de Omer Naber’le yarışıp yarı finalde 17.olup elendiler. Ateistler bunu da açıklasın lütfen!

LETONYA: Ah pet ülkem vah pet ülkem. 2005 yılında Kiev’de yarı finalden zar zor son sırada çıkıp da finalde büyük sükse yaparak beşinci olmuşlardı. Aynı gazla geldikleri 2017 Kiev sahnesinden ise İzmir marşıyla uğurlandılar maalesef. Yarı final sonunculuğu! 42 ülke arasında 41.lik! Tam bir kabus!

AVUSTURYA: Alacakları bir intikam vardı kesin! 2005 Kiev sahnesinde sempatik şarkılarıyla yarı finalde elenmelerine öyle içerlemişlerdi ki, ertesi yıl katılmadılar bile. Eh artık o eski Avusturya yoktu karşınızda tabi! Sakallı kadının gücü adına, bir kez daha dayandılar Kiev kapılarına! Bu kez son zarftan çıktıklarında, Nathan öyle bir fırladı ki yerinden, sanki bir önceki Kiev’in intikamını aldım der gibiydi. Eh finalde sonlara demir attılar ama, olsun işte o intikam alındı mı? Alındı!

MAKEDONYA: “You will never dance alone” demek istiyorum güzeller güzeli masum Yana! Seni bu sonuca layık gören ellere lanet olsun! 2005 yılında o manasız şarkıyla finale kalmalar falan… Nasıl da özlüyorlardır o günleri. 12 yıl önce Kiev sahnesinde, LCW’den giyinen adamın finale çıkması nasıl saçmaysa, bu Kiev sahnesinde Yana’nın elenmesi de o denli dramatikti. Al sana esaslı bir Kiev sendromu!

MALTA: Eh, nerdeeeen nereye derler! Chiara o cüssesiyle Kiev’i sallayalı, Malta en iyi derecesini egale edeli çok oldu, eski çamlar bardak oldu, sür eşeği Niğde’ye idi artık devir. Yine Kiev’e, yine Chiara’yı aratmasın diye mi bilinmez hamile olarak Claudia çıktı bu kez. Ama hayır! Taklitler asıllarını yaşatır derler. Aynı Kiev’de iki kez yüzülmüyor işte!

ROMANYA: 2005 yılında Kiev’i elleriyle vura vura, varillerle inletip, en iyi derecelerine imza atmışlardı. Yine Kiev’i bu kez ayaklarıyla vura vura, toplarla tüfeklerle, olmadı bağır çağır inlettiler. Jüri çomak sokmasa yine benzer bir sonuç alıyorlardı. Kiev yarıyor nitekim Romanyalılara.

HOLLANDA: 2005 yılında Kiev’de imkansız bir hayalin peşinden koşup yarı finalde elenmişlerdi. 12 yıl sonra ise Kiev’i deyim yerindeyse yıktılar geçtiler. Televotercılar biraz yüz verseydi yılın sürpriz sonucuna imza atacaklardı neredeyse. İntikam alındı, saygılar!

MACARİSTAN: 2005 yılında büyük beklentileri vardı. Finale kaldıklarında da gizli favoriler arasındaydılar. Eh tam olmasa da, insanlık için küçük ama onlar için büyük bir sonuç almışlardı. Bu seneki Kiev sahnesinde ise büyük sükse yaptılar. Onlara uğurlu geldi. O kaotik gecenin 8.si olmayı başardılar.

DANİMARKA: 2005 Kiev sahnesinde finale kalıp ilk 10 yapmışlardı. Bu kez yine finale kaldılar ama jürinin abanmasına rağmen en kötü sonuçlarından birine imza attılar. Yok, yaramadı Kiev.

İRLANDA: 2005 yılında Kiev’de, 2017 yılında yine Kiev’de yarı finalde elendiler. Kiev onlara yaramıyor diyeceğiz ama neresi yarıyor ki? Bazen bu İrlanda, bizim bildiğimiz o İrlanda mı? arada neler oldu ne kaçırdık biz diyesi geliyor insanın. Hüzünlü bir Eurovision hikayesi. (bkz. bir zamanların ünlü film yıldızı, çöpten ekmek yiyerek yaşıyor)

HIRVATİSTAN: Arada pusulayı kaybetseler de, Kiev’de şaşmadığı kesin. Her iki Kiev sahnesinde de finale kalmayı başaran Hırvatlar, ikisinde de ilk 10’un kıyısına kadar geldiler.

NORVEÇ: 2005 yılında büyük sükse yapmışlardı. Finale kalmayı başarıp, favoriler arasında gösterilmesinin de hakkını verip ilk 9.olmuşlardı. Kaderin bir cilvesi yine Kiev’de, bu kez olanca iddiasız görüldükleri bir sahnede, sürpriz şekilde finale kalıp yine ilk 10’a girmeyi başardılar. Bundan iyisi Şam’da kayısı. Bi daha Kiev olursa, bi daha geliriz valla durumları.

İSVİÇRE: İstanbul’daki hezimetin ardından 2005 Kiev sahnesine hazırlıklı çıkan İsviçreliler, kuzeyden transfer ettikleri hatunlarla Kiev’i sallamış, 8.olmuşlardı. 12 yıl sonra ise, daha sakin daha İsviçreli, daha pembe bir ekiple geldiler ancak elleri boş döndüler. Bi daha da gelmezler Kiev’e!

BELARUS: 2005 yılında olanca sansasyonelliğine, olanca parasına, olanca soyunmasına rağmen Angelika Agurbaş ablamız finali görememişti. 12 yıl sonra ise, olanca sempatikliğiyle hayatının hikayesini anlatan NAVI ikilisi, finale kalmayı başardı. Ama onların amacı eminiz ki Angelika’nın itibarını iade etmek değildi. Kendi 17.liklerini alıp, olanca sevimlilikleriyle ülkelerine döndüler.

BULGARİSTAN:
Al sana intikam soğuk yenen bir yemektir’in dile gelmiş hali. 2005 yılında ilk kez Kiev’de Eurovision’a merhaba diyen Bulgarlar, yarı finalin dibine demir attıklarında “Ulan buralar bize göre değilmiş” demişlerdi muhtemelen. Onların intikamını ise o sene sadece 5 yaşında oldan, belki de annesinin altını değiştirdiği gencecik bir çocuk aldı. Büyüdü, Kiev’e geldi ve Eurovision’a Bulgaristan damgasını vurmayı başardı.

LİTVANYA:
“We are lost in Kiev” olabilirdi hikayeleri. 2005’te 25 ülke arasında 25.olmuşlardı yarı finalde hem de. Kaderleri değişmedi, bu kez de 18 ülke arasıda 16.lığı alarak yarı finalden çıkamadılar. Kaybolmanın Baltık hali. Bir de Estonya’yla şarkı isimlerini değiştirselerdi tam olacaktı. (Bkz. Bi daha da gelmem Kiev’e)

ESTONYA: Ahhhh! İnsanın görünce içi acıyor yeminle! Hadi 2005 Kiev sahnesinde o gürültücü kızlar, yarı finalde 20. olarak elenmeyi haketmişti ama 2017 Kiev sahnesinde olan neydi Allah aşkına? Biri açıklayabilir mi? Hadi elendiler anladık da 14.lük nedir? Kim sahip çıkacak bunlara? Vallaha ben de olsam bi daha adım atmam Kiev’e!

İSRAİL:
2005 yılında Kiev’de, kız İngilizce söyleyebilmek için maymun olmuştu nerdeyse. Bileğinin hakkıyla sökmüş ve almıştı. Ama ya bu sene? Tamam Kiev uğurlu geldi, yine finale çıktılar ama… Onca imkana, onca dil özgürlüğüne rağmen 26 ülke arasında 23.lük mü? Olmadı!

BIG FOUR: 2005 Kiev sahnesi, bilen bilir o dönem adları BİG FOUR olan ülkelerin BOTTOM FOUR oldukları, inci gibi son 4 sıraya dizildikleri senedir. Bu sene de eminiz ki dizleri titreyerek geldiler Kiev’e! Ama heyhat! Almanya ve İspanya ders almayıp yine son 2 sırayı paylaşırken, Alma’yla almaya gelen Fransa façayı biraz düzelltti, UK de kendini uğursuz ikiliden ayırmak için yırtındı o kadar. Kiev bu arkadaşlara yaramıyor. Tescillendi.

TAYFUN O.