BAKIŞ AÇISI-6: BİRLEŞİK KRALLIK

Onikipuan forumun deneyimli üyesi Burak’ın bakış açısından Joe&Jack ve You’re Not Alone
61. Eurovision Şarkı Yarışmasında Birleşik Krallık’ı Joe&Jack ikilisi You’re Not Alone isimli şarkıyla temsil ediyor. Joe&Jack ve şarkılarından bahsetmeden önce Birleşik Krallık’ın Eurovision yolculuğuna bir göz atalım.
 
Zaman içinde zirvelerden orta derecelere, şimdilerde ise sonunculuklara kadar uzanan bir yolculuk bu. Bu talihi değiştirmek için arada Blue, Engelbert Humperdinck, Bonnie Tyler gibi isimlerle şanslarını deneseler de başarıya yine ulaşamadılar. 2011 yılını hatırlıyorum da temsilcinin Blue olduğu açıklandığında birçok fan gibi ben de çok heyecanlanmış, şanslarının çok yüksek olduğunu; Birleşik Kırallık’ın yarışmaya 1-0 önde başladığını düşünmüştüm. Daha sonra şarkının açıklanması, kliplerin yayınlanması ve provalarla birlikte benim beklentim düşmüş, zirveye oynayamayacaklarını kesinleştirmiştim. Televoting’den en yüksek beşinci puanı almış olmalarına rağmen jüri oylarının düşük olması sonucu 100 puanla 11.ciliğe yerleşerek son on yılda Jade Ewen’dan sonraki en iyi başarılarını elde etmişlerdi. (Jade Ewen 173 puanla beşinci olmuştu)
 
2011-2015 yılları arasında seçimleri kendisi yapan BBC, 2016 yılında karşımıza Eurovision: You Decide ile çıktı. Bu sonuçları tekrar halkın belirleyeceği anlamına geliyordu. Altı şarkı 26 Şubat 2016 akşamı yapılacak programla SMS ve internet oylaması olmak üzere iki koldan oylamaya sunulacak, kazanan ülkeyi temsil etmeye hak kazanacaktı. Bu altı şarkı, yayından birkaç gün öne altı şarkı izleyiciye duyuruldu. Dulcima, “When You Go” isimli şarkı ile; Matthew James, “A Better Man” ile; Darline, “Until Tomorrow” isimli şarkı ile; Karl William Lund, “Miracle” isimli şarkı ile; Bianca, “Shine a Little Light” ve Joe&Jack ikilisi “You’re Not Alone” isimli şarkıyla Birleşik Krallık temsilci olmaya adaydılar.
 
Şarkıların tamamına bakıldığında benim kişisel görüşüm olarak listeleri zorlayacak bir katılım olmayacaktı. Bu altı şarkı ilk açıklandığında üç isim arasında gidip geliyordum. 90’ların erkek gruplarından olan Bad Boys Inc’in üyelerinden Matthew James, The Voice UK 2015 yarışmacılarından Joe&Jack ikilisi ve kariyerine söz yazarlığı, şarkıcılık yaparak devam eden Karl Willam Lund. Bu üçlüden herhangi birinin seçilmesi beni tatmin edecekti. Tabii ki içlerinden bir favorim vardı, o da “Miracle” şarkısı ile Karl Willam Lund’du. Fakat kabul etmem gerekiyor ki, Karl’ın performansı canlı performanslardaki en iyi performans değildi. Altıncı sırada yarışan Joe&Jack ikilisi gecenin en sivrilen performansına sahipti. Onlarla yarışabilecek durumda ise Bianca gözüküyordu. Sonuçlar açıklanıp Joe&Jack’in adı söylendiğinde bunun haklı bir kazanım olduğunu düşündüğümden için rahattı.
 
Joe&Jack’ın geçmişine bakacak olursak, ülkemizde “O Ses Türkiye” adıyla yayınlanan The Voice isimli yarışmanın 2015 Birleşik Krallık versiyonuna gidiyoruz. Henüz bir ikili olmayan Joe Woolford, Rita Ora’nın takımında yer alırken; Jake Shakeshaft, Will.i.am takımında yer alıyor. Burada ufak bir dipnot geçmek istiyorum. Rita Ora 2009 yılında Eurovision: Your Country Needs You ön elemelerinde Jade Ewen’in rakibiydi. Ora, henüz hazır olmadığını düşünerek geri çekildi 2009 yılında Rita’ya kısmet olmayan bu deneyim, 2016 yılında Rita’nın yarışmacısına kısmet olmuş oldu. Yarışmada Joe’nun akıbeti Jack’den uzun olmuş, TeamRita’da Top 3’ye oturabilmişti. Bu arada Joe’nun yarışma içindeki “Don’t Wake Me Up” coverı ve Jack’in “As Long as You Love Me” coverını dinlemenizi tavsiye ederim. Tek başlarına da iyi performans çıkardıklarına buradan şahidiz.
 
“You’re Not Alone”a baktığımızda Joe ve Jack için tam biçilmiş kaftan olduğunu görebiliriz. Yaşları bu kadar genç olan iki erkek için hiç de sırıtmayacak üstelik enerjilerini yansıtacak bir şarkı. Şarkının vokal ağırlığı Joe’da gözükürken, Jack de karşımıza gitarıyla çıkıyor. Bu şekilde ikisinin performansının şarkı içinde dengelendiğini düşünüyorum. Bu denge ve uyumdan seyirciye güzel bir enerji geçiyor.
 
Canlı performanslarını izlediğimde gözümde şöyle bir tablo oluşmuştu. Karşımda küçük çocuk sevimliliğinde iki kişi vardı. Aynı zamanda bu iki kişi uyum içimde çalışan profesyonel müzisyenlerdi ve sahneye gerçekten yakışıyorlardı. İnsanları o akşam çeken şeyin de bu olduğunu düşünüyorum. Onları “I, i, i, feel like i’m dancing in the sky-y-y” derken izlediğimde, aslında ne kadar eğlendiklerini ve bu enerjilerini bana geçirdiklerini gördüm. Bana göre 26 Şubat akşamı insanları çeken şey buydu ve 14 Mayıs akşamı da çeken şey yine bu olacaktır. Tabii şunu da tekrarlıyorum, kesinlikle zirveye oynayacaklarını düşünmüyorum. Ama +20 bir derece alacaklarını da düşünmüyorum.
 
Bu tarz şarkı ve performanslara biz Eurovision fanları aşinayız. Başta Danimarka olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinden böyle düetler, gruplar zaman içinde Eurovision’da yer buluyor. Peki sana göre Joe&Jack’i onlardan ayıran nedir derseniz geleceğim nokta şu olacaktır; sahne enerjileri. Bu ikilinin seyircilerini gerçekten içine çektiğini ve şarkılarını yaşattığını düşünüyorum. 14 Mayıs akşamı da insanları çekecek olan bu olacaktır ve en azından son iki üç yıldaki en iyi derecelerini alacaktır diye düşünüyorum.
 
İkili son yayınladıkları video’da fanlarından selfie çekmelerini ve bunları BBC’ye mail atmalarını istemişlerdi. Atılan bu selfie’ler arasından seçilenler performanslarında kullanılacak. Bu konuya 2014 Malta şovundan aşinayız. Bu sefer “you’re not alone, we’re in this together” diyerek bir birlik mesajı vereceklerini ve fanlarını şovlarının bir parçası olarak performanslarına dahil edeceklerini düşünüyorum. Hatırlarsanız 2015 yılında Dina Garipova’nın şarkısı eşliğinde farklı kültürdeki insanların “building bridges” temasında birlik mesajı verdikleri güzel bir video izlemiştik. Belki de böyle bir konseptle çıkarlar karşımıza.
 
Alınan sonuç ne olursa olsun Joe&Jack’in Birleşik Krallık’ın son yıllardaki en enerjik temsilcileri olduğunu düşünüyor ve kendilerine 14 Mayıs akşamı başarılar diliyorum.
 
Teşekkürler.
Burak.