Bir Gülü Sevdim…

Hürriyet Gazetesi yazarı Cengiz Semercioğlu’nun yazısı üzerine Eurovision kulislerinde zerrin ozergündeme oturan ve tüm objektifler kendisine yönelen Zerrin Özer 30 yılına çok şeyi sığdırmayı başarmış bir sanatçı olarak karşımıza çıkıyor.Michael Kuyucu internet sitesinde, Zerrin Özer Arşivleri ile ilgili aşağıdaki yorumu yapıyor:

Gerçek ses sanatçısı kimdir biliyormusunuz ?
Bir ağzını açtımı sesi mıkrofonsuz boğazın diğer yakasına gidebilen sese sahip kişidir.Mübalağa bir yana Hamiyet Yüceses’lerin Küçük çiftlik parkında yayılan sesini anımsayanlar bu vokalin sahibini hakkını vererek dinleyeceklerdir.
Hele bu kişi günümüz titipyoz sanatçılarının aksine sadece müzik yaparak geçimini sağlıyorsa onun önünde eğilmekten başka hiçbir şey kalmıyor.Sayısı parmakla sayılacak kadar az olan kaliteli vokallerden biri olan Zerrin Özer’in , “Bir Zerrin Özer” arşivi bu vokalin gücünü bize bir kez daha gösteriyor. “

Ünlü sanatçı Tülay Özer’in küçük kardeşi olan Zerrin Özer 1962’de Ankara’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini bu ilde tamamladı. Müziğe olan tutkusu Amerikalı şarkıcı Janis Joplin hayranlığı ile büyüdü. Kendi çalışmasıyla 1975’te katıldığı TRT yarışmasında birinci olmasının verdiği heyecan ve cesaretle müziğe yoğunlaştı.Bu yolda ablası Tülay Özer’in büyük desteğini arkasına aldı.İlk plağı olan Bizler ve Sizler & Yalvarırım adlı 45’liği 1976 yılında uzun yıllar bağlı kalacağı Kent Plak Şirketince yayınlandı..1978 – 80 yıllarında Türkiye’nin en ünlü orkestrası, İstanbul Gelişim Orkestrası ile caz ve dans müziği yaptı.
1979 yılında ilk dikkat çeken çalışması Esin Engin aranjeli Orhan Gencebay bestesi ‘Gönül’ ile patlama yaparak 1980 yılının 45’liği seçilen 2. ve son 45’liği “Gönül / Yaman Olurum” ile Altın Plak ödülünü almaya hak kazandı.Aynı yılın sonunda ilk uzunçaları “Seni Seviyorum” adıyla piyasaya çıktı, onu ertesi yıl “Sevgiler” izledi. 1982 yılında Paris Eyfel Kulesi’nde ‘Binbir Gece’ adı altında Türkiye’yi tanıtıcı konserler verdi. Sadece bununla da kalmadı, bir yıl sonra Paris’teki Olympia’da bir resital için sahneye çıktı.
1981 yılında “Ve Zerrin Özer” uzunçalarıyla arabeske yöneldi. Bu yöneliş sanatçıya olan ilgiyi artırdı. 1982’de “Gelecek misin?”, 1984’te “Mutluluklar Dilerim”, 1985’te “Evcilik Oyunu” ve “Kırmızı” adlı albümleri çıktı. Kırmızı albümünde “Eminem” ve “Dom Dom Kurşunu” şarkılarını “İntuv Ene” ve “Merhaba Ya Habeyip” adlarıyla Arapça okudu. 1987 yılında son uzunçaları olan “Dayanamıyorum” çıktı. Ertesi yıl çıkan ilk CD’si “Dünya Tatlısı” albümüyle yeniden pop müziğine dönüş yaptı. 1990 yılında çıkan “İşte Ben” albümüyle en iyi albüm ödülünü kazandı. 1991 yılında “Sevildiğini Bil” albümü yine çok sattı ancak ertesi yıl çıkan “Olay Olay” albümü beklediği ilgiyi görmedi ve bu hayalkırıklığı sanatçının müziğe birkaç yıl boyunca küsmesine yol açtı.
1996 yılında “Zerrin Özer 96” albümüyle müziğe dönen sanatçı, ertesi yıl “Zerrin Özer 97” albümünü çıkardı. 2000 yılında yaptığı “Bir Zerrin Özer Arşivi” best-off albümüyle 2. kez en iyi albüm ödülünü kazandı. 2001 yılında yine eski şarkılarından oluşan “Ben” 2 CD olarak piyasaya çıktı. Son albümleri 2002’de yaptığı “Ölürüm Ben Sana” ve 2005 yılında yaptığı “Ve Böyle Bir Şey” albümleridir.

Bakalım son 2 güne damgasını vuran haber gerçekleşecek mi ve 30 yılına onlarca plak, albüm ve başarılı çalışma sığdıran Zerrin Özer, Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil eden sanatçı ünvanına da sahip olacak mı?

Kaynak: Vikipedia, michaelshow.net

Haber: Volkan Abur